Bankacılıktan emekli olarak zeytinciliğe başlayan Yurdakul Özdoğan’ın Salihli Vizyon Gazetesi’nde çıkan röpartajı:
Binlerce yıllık ömrüyle “ölümsüzlük ağacı” nitelemesini fazlasıyla hak eden zeytin, sağlık açısından yararları saymakla bitmeyen ürünleriyle tarıma yatırım yapmak isteyenlerin başlıca tercihleri arasında yerini aldı. Salihli’de bunun örneklerine son yıllarda sıkça rastlanıyor. Size burada böyle bir yatırımcı çifti tanıtmak istedik.
Yurdakul ve Suhbel Özdoğan, Salihli’ye bir yıl önce gelerek Poyrazdamları mevkiinde hazır yetişmiş bir zeytin bahçesi satın aldı. Çok kısa zamanda organize olup, profesyonel destek de alarak, zeytinleri en iyi şekilde değerlendiren Yurdakul Özdoğan’dan bir yıllık zeytin maceralarını dinledik:
Zeytinciliğe yatırım yapmaya nasıl karar verdiniz? Geçmişinizde toprakla uğraşmışlığınız var mıdır?
33 yıl bankacılık yaptıktan sonra geçen sene emekli oldum. Son 10 yıldır en büyük hayalim çalışma hayatını bıraktıktan sonra kendime ait bir bahçemin, toprağımın, ağaçlarımın olmasıydı. Özellikle Son 6-7 yıl çok aktif bir şekilde tarıma yatırım yapmak için birçok girişimde bulundum ama her seferinde bir şeyler tam olarak içime sinmediği için bir türlü ilerleyemedim.
Pandemi döneminde her şey o kadar hızlı gelişti ki; 1-2 ay içerisinde eşim ile şu an sahip olduğumuz bahçeyi satın aldık. Demek ki bizim için doğru zaman ve doğru yer burasıymış diye düşünüp kısa sürede çok hızlı yol almanın mutluluğunu yaşadık.
Zeytin ağacı binlerce yıl yaşayabilen; dayanaklılığı yüksek, kutsal bir ağaç olduğu için; zeytinyağı da talebi ve tüketimi gittikçe artan; sağlıklı üretildiğinde insanoğluna faydası saymakla bitmeyen şifalı bir ürün olduğu için zeytine yatırım yapmayı özellikle istedik.
Geçmişte toprakla profesyonelce uğraşmamış olsak da; bahçemizi satın alma sürecinde, bahçenin bakımında ve zeytinyağımızı üretirken hep profesyonel ekiplerle çalışıp, en doğru şekilde ilerlemeye çalıştık. Şu an geldiğimiz noktaya, aldığımız sonuçlara baktığımda iyi ki de bu şekilde ilerlemişiz diyorum.
Ne kadar büyüklükte bir alanda zeytincilik yapıyorsunuz?
Manisa Salihli Poyrazdamları mahallesinde yer alan 400 dönümlük bahçemizde 11 bin 500 ağacımız ile zeytincilik yapıyoruz. 2021’in ilk aylarında dikimi tamamlanan 3 bin 500 ağacımız ile toplamda 15 bin zeytin ağacına ulaşacağız.
Sadece zeytinyağı olarak mı ürünlerinizi değerlendirdiniz?
Bu sene tüm konsantrasyonumuzu, enerjimizi ve motivasyonumuzu “sağlıklı, lezzetli, kaliteli bir zeytinyağı üretmeye” harcamak istediğimiz için farklı bir şey yapmak istemedik. Çok kolay gibi görünse de hakkını vererek iyi zeytinyağı üretmek istediğinizde, tüm süreç çok meşakkatli geçiyor ve takip gerektiriyor. Türkiye’nin en iyi zeytinyağı tadım uzmanlarından biri ile ürettiğimiz zeytinyağımızın analiz değerleri ve kullanan tüketicilerin geri bildirimlerinden çok memnunuz. Çıkan sonuç ile gurur duyuyoruz. Ürettiğimiz zeytinyağlarımızı bir marka ve değer de yaratarak tüketiciye en güvenilir şekilde sunmak istediğimiz için Eşim Suhbel Özdoğan ile birlikte Green Amour markasını yarattık.
Sektöre yeni girmiş bir yatırımcı olarak, karşılaştığınız en büyük sorunlar nelerdir?
Maalesef modern tarımın uygulanması konusunda ciddi eksiklikler olduğunu düşünüyorum. Biz doğaya saygılı, ekolojik dengeyi koruyarak üretim yapmayı hedefliyorken, aynı zamanda teknolojiyi de etkin kullanıp, verimliliği arttırmak istiyoruz. Bu konuda ülke olarak gelişim göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. Örneğin; yurtdışında hasatta kullanılan makineler çok gelişmiş ve çeşitli iken, keza hasarlı zeytinleri ayıklayan makineler bile sıkça kullanılıyorken, Türkiye’de maalesef daha geleneksel yöntemler ile yüksek maliyet ve iş gücü ağırlıklı uygulanıyor.
Zeytinde bu yıl verim ve fiyat konusunda nasıl bir değerlendirme yaparsınız?
Her şeyden önce zeytin stratejik bir ürün olmasına rağmen, regüle edilmiş bir piyasası yok. Bu nedenle üreticiler uzun bir süre fiyatlar konusunda büyük bir belirsizlik yaşıyor. 2020 yılı zeytin üretiminin yaklaşık yüzde 20 oranında düşük olacağı tahmin ediliyor. Corona virüs nedeniyle turizm ve diğer yiyecek sektörünün içinde bulunduğu durum ev dışı tüketimi önemli ölçüde olumsuz etkiliyor. Bitkisel diğer yağ fiyatlarının önemli ölçüde yükselmesine rağmen, zeytinyağı fiyatlarının maalesef maliyetleri bile karşılayacak düzeyde olmaması üzücü ve düşündürücüdür.
Zeytinyağı sağlıklı bir meyvesuyudur. Bu meyve suyu en doğal haliyle ve sağlıklı ambalajında tüketicilere sunulmalıdır. Zeytinin tazeliği, meyvemsi kokusu, nefaseti hissedilmelidir. Maliyet düşürücü ve etik olmayan hiçbir karışım kaliteli bir zeytinyağında olmamalıdır.
Ürünlerinizi sadece internet üzerinden mi satıyorsunuz? Pazarlamayı nasıl yürütüyorsunuz?
Hem kendi web sayfamızdan, hem de Türkiye’deki en büyük online satış platformlarının tamamından (trendyol, hepsiburada, n11, Gittigidiyor) ürünlerimizi satıyoruz. Referans ve tavsiye ile alan çok sayıda müşterimiz var. Deneyip çok memnun kaldığı için kısa süre sonra ikinci, üçüncü siparişini veren müşterilerimiz en büyük pazarlama elçilerimizdir.
İleriye yönelik hedefleriniz ve projeleriniz konusunda bilgi verir misiniz?
Tüm Dünyada zeytinyağı denince akla İspanya, İtalya, Yunanistan gibi ülkeler geliyor. Türkiye yaklaşık 190 milyon ağaç sayısı ile oldukça iyi bir üretici iken, maalesef markalaşmanın ve katma değerli ürün yaratmanın zayıf olmasından kaynaklı olarak Dünya’da zeytinyağında söz sahibi olup, pazarı belirleyen ülkelerden biri olamıyor.
Son zamanlarda birçok üreticimiz yurtdışındaki yarışmalarda çok başarılı sonuçlar alıp Türkiye’nin kaliteli zeytinyağı üretiminde söz sahibi olan ülkeler arasına girmesi için emek veriyor. Biz de yarattığımız “Green Amour” markamız ile hem yurt içinde, hem yurtdışında ülkemizi başarı ile temsil edip; sektörün gelişmesine katkı sağlamak, doğal, lezzetli ve kaliteli ürünlerimizi tüketiciler ile buluşturmak istiyoruz.
Salihli’yi tercih etme sebebiniz nedir?
Salihli iklimi ve toprak yapısı bakımından birçok tarım ürününün kolaylıkla yetiştirildiği çok bereketli bir arazi yapısına sahip. Zeytin ile birlikte, üzüm, kayısı, incir, ceviz, badem gibi çok sayıda meyve ve sebze çeşitliliğine ev sahipliği yapan, insanı çok yardımsever, yaşaması keyifli bir yer. İstanbul’a yakın olması da bizim için avantaj olduğu için özellikle tercih ettik.
Bu yatırımı yaparken bizlere destek olan tüm dostlarımıza ve kurumlara teşekkür ederiz.